Yıllar geçse de kimi hatalarında ısrarcılığını koruyan, kendi ile barışmak bir yana kendinden tiksinir hâle gelmiş, bizatihi bedeni ve ruhu kendisine…
Gazap Üzümleri’nde nispeten kıyıda köşede kalmış Floyd Knowles’ın sitemi geliyor aklımıza: “Ne yaparsam yapayım, yetmiyor. Yoruluyorum artık, hepsi bu…
1
Dickens’ı anımsatacak cinsten zamanlar: Bilgelik ve ahmaklık çağı; inancın ve şüpheciliğin devri; Aydınlık ve Karanlık bir mevsim; umudun baharı ve…
“Hiç mi gülmeyeceğiz? Hiç mi mutlu ve huzurlu bir gün geçirmeyeceğiz?” sorusunun gündemimizden neredeyse hiç düşmediği, milletin, makûs talihini…

February 2023

“Gelişmiş dünya”nın dertlerinin bir gün bu ülkenin de dertleri olabilmesi ümidiyle okuyor, yazıyor, çiziyoruz. Elimizden başka bir şey gelmiyorsa…
Becerilebilirse şayet, üstesinden gelinebilirse tüm yarım kalmışlıklarla -ve hâlâ orada varsa- “ev”e bir şekilde dönülür. Dönülen ev, bırakılanın aynısı…
Öfkemizi bir türlü dindiremediğimiz, kendimizi hiç bu kadar çaresiz ve değersiz hissetmediğimiz, durup durup gözyaşına boğulduğumuz, hınç ve intikam ile…
Siyasete katılım oranın yüksek olmasının, iyi işleyen ve güçlü bir demokrasinin varlığından daha çok, ülkenin, Tanpınar’ın deyimiyle; evlatlarına…

January 2023

Alışmanın ve unutmanın, hayatımızı yaşanabilir kılan yanlarını inkâr etmesek de içinde bulunduğumuz hâlin, kaynayan kurbağa sendromunu tarif ettiğini…
Zırhımızı bürünmek için kurmaca karakterlere daha fazla sığındığımız zamanlardan merhaba. Bugünlerde hangisi olmak isterdiniz?
Ocak ayının ortasında sekiz dereceyi gördüğümüz bir günden merhaba. Beklenen hadiselerin gerçekleşmediği, kayda düşülen ile hissedilen sıcaklığın…
Oldukça sisli, göz gözü görmeyen bir Ankara pazarından selamlar. 8 Ocak 2023. Yeni yılın ilk bülteni ile bir hafta aradan sonra tekrar karşınızdayız.