Sosyal Bilimler Bülten #27
Tarihin tekerrürü: “Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Hükümet sahip olduğu sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum, milletimizi adı var, kendi yok durumuna düşürmektedir. Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
23 Nisan 2023. Haftanın bültenine başlayalım.
Talha Dereci, Genel Yayın Yönetmeni
Sosyal Bilimler’in Gündemi
Ölüm ve etiği ile ilgili bir kitabın hazırlığını yaptığımı söylemiştim geçen hafta. Kitap hafta içinde matbaaya gitti, şimdilik adını vermekle yetinelim: Tıbbi etik, psikiyatrik etik, biyoetik ve uygulamalı etik üzerine çalışmalarıyla tanınan İngiliz filozof Jonathan Glover’ın Causing Death and Saving Lives kitabının Türkçesi Akademim Yayınları’ndan yakın zamanda yayımlanacak. Vakti gelince burada detaylandırırız. Alt başlığıyla beraber Türkçe tam başlık şu şekilde: Ölüme Sebep Olma ve Hayat Kurtarma: Kürtaj, Bebek Öldürme, İntihar, Ötanazi, İdam Cezası, Savaş ve Diğer Ölüm-Kalım Meselelerine Dair Ahlaki Sorunlar.
Panoya Eklenenler
Sara Petersen kaleme aldığı makalede, sosyal medya hesaplarında anne olarak yaşamlarının fotoğraflarını sergileyerek para kazanan momfluencer’ların içeriklerinde genellikle neden minimalist bir estetik anlayışı benimsediklerini tartışıyor. Momfluencer kültüründe minimalizm yalnızca görsel olarak çekici olmakla kalmıyor, aynı zamanda ebeveynliğin kontrol edilemeyen yönleri üzerinde bir kontrol hissi de sunuyor. Bununla birlikte, makale minimalizmin bazıları için nasıl erişilemez olabileceğinin ve ırk, sınıf ve sahiplik psikolojisiyle bağlantılı olduğunun da altını çiziyor. Yazar, minimalist evlerin estetik açıdan hoşa giden fotoğraflarının geçici bir tatmin duygusu sağlayabileceğini, ancak ücretli aile izni politikalarının bulunmaması ve bakıcılar için yetersiz destek gibi Amerika Birleşik Devletleri’nde anneliği zorlaştıran sistemik sorunları ele almadığını savunuyor.
Akademik Dünyadan Gündemler
Laura Vitis, Laura Naegler ve Ahmed Salih’in kaleme aldığı makale, kamerayla cinsel röntgenciliğe karşı çevrimiçi direniş algıları hakkında. Yazarların çalışması, Singapur Ulusal Üniversitesi’nde bir öğrencinin üniversite lojmanlarında duş alırken kayda alındığı Monica Baey’in vakasını ve ardından gelen kamuoyu desteğini,medyada yer alan haberleri ve kurumsal reformu incelemektedir. Makalede, popüler bir mesaj panosu forumu olan Hardwarezone’da dava hakkında kamuya açık yorumların tematik analizi yoluyla Monica Baey davasına verilen bir dizi yanıt araştırılmıştır. Üniversite, failin Baey’e bir özür mektubu yazmasına, kapsamlı bir danışmanlık almasına, üniversiteden bir dönem uzaklaştırılmasına ve Baey’in yaşadığı öğrenci salonuna girmesinin yasaklanmasına karar verdi. Bu vaka aynı zamanda üniversitede kampüs güvenliği ve cinsel taciz politikalarına ilişkin tartışmalara da yol açtı. Sosyal medya, Monica Baey’e kamuoyu desteği sağlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Sosyal medya, şiddet karşıtı tanıklığı merkezileştirmek için önemli bir mekanizma hâline gelmiştir ve sosyal bilimciler uzun zamandır mağdurların-sağ kalanların cinsel şiddet ve tacizi ifşa etmek ve ele almak için bu siteleri ve teknolojileri nasıl kullandıklarını incelemektedir. Monica Baey davası, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve adaletsizliği tartışmaları açısından daha geniş sonuçlar doğurmaktadır. Dava, üniversite kampüslerinde cinsel taciz ve şiddetin ele alınmasının önemini ve kurumların bu tür olayları ele almak için açık politika ve prosedürlere sahip olması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, cezanın cinsel taciz ve şiddet konusunda caydırıcı olup olmadığı ve bu sorunların temel nedenlerini ele alan daha kapsamlı yaklaşımlara duyulan ihtiyaçla ilgili soruları da gündeme getirmektedir.
Pietro Castelli Gattinara ve Caterina Froio’nun kaleme aldığı makale, aşırı sağcı protestolara yönelik haber ilgisini yönlendiren faktörleri ve medyanın aşırı sağın çağdaş demokrasilerdeki kökleşmesi üzerindeki potansiyel etkisini araştırmaktadır. Yazarlar, medyada yer almanın aşırı sağ hareketleri ve mesajlarını meşrulaştırmaya yardımcı olabileceğini, görünürlüklerini artırabileceğini ve potansiyel destekçilere hitap edebileceğini savunmaktadır. Aşırı sağcı protestoların haber değeri, özellikle eylem ölçeği, konu odağı ve protesto taktikleri bakımından protesto olaylarının özelliklerine bağlıdır. Aşırı sağcı protesto hareketlerinin medyada yer alma biçimlerinde ülkeler arası farklılıklar da vardır.
Türkiye Notları
Evren Balta, Seda Demiralp ve Selva Demiralp’ın 16 Nisan 2023’te Turkish Studies’de yayımlanan “Debating Voter Defection in Turkey” başlıklı makalesi bu haftaki Türkiye Notları’nın gündemini oluşturuyor. Bir dipnot: Makale 7 Temmuz 2022’de dergiye gönderilmiş, 31 Mart 2023’de hakem ve editörler tarafından kabul edilmiş ve 16 Nisan 2023’de çevrimiçi olarak yayımlanmış.
“Türkiye’de Seçmen Kaymasını Tartışmak” olarak çevrilebilecek başlıktaki “defection” kelimesini açmak lazım. Kelimenin anlamının İngilizcede “terketme, bırakıp gitme, mensup olduğu toplum/parti/taraf ve benzerinden çekilip rakip saflara geçme” olduğunu ve bu niyetle kullanıldığını akılda tutalım. Dolayısıyla, “seçmen kayması” denildiğinde akıllarda “seçmen kaybı, seçmen firesi, seçmen kaçışı” gibi tabirler de canlanabilir. Yazarların bu terimi nasıl kullandığı ilerleyen satırlarda yer alıyor.
Makalede sunulan temel argüman; Türkiye’de iktidardaki AK Parti’den seçmen kaymasının siyasi açıdan önemli bir olgu olduğu ve muhalefetin otoriterlikten çıkışı sağlayabilmesinin iktidarın oy oranını düşürmesine bağlı bulunduğudur. Yazarlar, büyük ekonomik ve demokratik gerilemenin yaşandığı bir dönemde seçmenden kaçış örüntülerini incelemekte ve hangi eski AK Parti destekçilerinin yaklaşan seçimlerde partiden ayrılma niyetinde olduğunu belirlemek için hanehalkı anketlerini kullanmaktadır.
Yazarlar seçmen kaymasını, seçmenlerin desteklerini iktidar partisinden başka bir partiye kaydırmaları veya oy vermekten tamamen kaçınmaları olarak tanımlamaktadır. Türkiye’de seçmen kaybına katkıda bulunan faktörler arasında, süregelen ekonomik ve demokratik gerilemenin yanı sıra muhalefetin net üstün alternatifler sunma ve kamuoyundaki tartışmayı kimlik meselelerinden ekonomik ve demokratik sorunlara yönlendirme becerisi yer almaktadır. Yazarlar ayrıca, en düşük gelir grubunun dışında partiden ayrılmaların daha yüksek olduğunu, ancak AK Parti seçmenleri arasındaki yüksek partizanlık seviyelerinin partiden ayrılmayı engellediğini tespit etmiştir.
Yazarlar Türkiye’deki seçmen kaymasını ele almak için birtakım politika önerilerinde bulunmaktadır. Onlara göre, kamusal tartışmayı kimlik meselelerinden ekonomik ve demokratik sorunlara yönlendirmek seçmen kayması olasılığını artırmaktadır. Buna ek olarak, seçmenlere açık ve güçlü alternatifler sunmak, değişimin beraberinde getirdiği belirsizlik maliyetini azaltmakta ve seçmenlerin oy verme olasılığını artırmaktadır. Yazarlar ayrıca, iktidara desteği azaltmak ve muhalefetin otoriterlikten çıkışı sağlama şansını artırmak için ekonomik ve demokratik gerilemeyi azaltmanın önemini vurgulamaktadır.
***
“Kamusal tartışmayı kimlik meselelerinden ekonomik ve demokratik sorunlara yönlendirmek…” Belki de tam da bu yüzden “Kimlikleri ve ayrışmaları konuşmayacağız, başarıları ve ortak hayalleri konuşacağız. … Kimliklere değil doğru olana, ahlaklı olana, dürüst olana bakmalıyız.” diyen kimsenin videosu, dünyanın en çok izlenen Twitter videosu oldu.
Geçen hafta, önümüzdeki seçimlere girecek bir partinin, parti programından bazı vaatler ve ilkeler sunmuştum ve iki soru sormuştum. Anket sonuçları şu şekilde:
Abone sayımızın ve bülteni okuyan okurlarımızın sayısı fazla (+1700), ankete katılım oranın düşük olmakla birlikte, sonuçlara göre; ankete katılanların %13’ü (4 kişi) söz konusu partiden haberdar değil. Geçen hafta bültende yer verdiğimiz vaatler ve çok daha fazlası, ilgili partinin resmi web sitesinde yer alıyor, biz de oradan almıştık. Haberdar olmayan okurlar, bu partinin hangi ittifakla seçime girdiklerine dair bilgisi yoksa onu da buradan görebilirler. Umarız bu partinin geçmişine dair bir hafıza kaybı söz konusu değildir. Anımsamak isteyenler için şu kısa tweet dizisi oldukça faydalı. İkinci anketteki, bu partiye oy veririm diyen 1 kişinin, yaşadığımız dünyanın ve zamanın farkında olması adına hazırladığımız bültenleri ve sitemizi (esasen dünyayı) daha sıkı takip etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Haftanın E-Kitabı
Introduction to Philosophy: Epistemology
[Felsefeye Giriş: Epistemoloji]
Ed. Brian C. Barnett
The Rebus Community, 2022 | Kitabı İndir
Creative Commons: CC BY-NC-ND 4.0
Felsefeye Giriş: Epistemoloji, ilk kez felsefe okuyacak olanları, temel kavramlar, sorular, yöntemler, argümanlar ve epistemoloji teorileri (felsefenin bilgi üzerine çalışan dalı) arasında rehber eşliğinde bir gezintiye çıkarıyor. Kitap, temel fikirleri ve düşünürleri tarihsel ve çağdaş bağlama yerleştirirken sistematik bir şekilde ilerlemektedir. Temel konular arasında bilginin analizi, epistemik gerekçelendirmenin doğası, rasyonalizme karşı ampirizm, şüphecilik, bilginin değeri, inanç etiği, Bayesçi epistemoloji, sosyal epistemoloji ve feminist epistemolojiler yer almaktadır.
YASAL UYARI: Bu kitabı indirip, okuyabilirsiniz. Etrafınızla paylaşabilirsiniz. Çalışmalarınızda atıfta bulubilirsiniz. Hiçbir şekilde ticari kaygı ve amaçla kullanamazsınız. Creative Commons koşulları altında dağıtılan bu açık erişim bir kitapların lisansa aykırı kullanımlardan sosyalbilimler.org sorumlu tutulamaz.
Kapatırken…
Türkiyede sosyal bilim odaklı yayıncılık hiçbir zaman kolay olmadı, bugün de değil. Bizlere bu meşakkatli yolda destek olmak isterseniz (abone değilseniz) e-posta bültenimize buradan veya aşağıdaki kutucuktan abone olabilir ve etrafınızdakilere bulten.sosyalbilimler.org üzerinden abone olmalarını dile getirebilirsiniz. Veya bu maili forward ederek aşağıdaki linke tıklayarak abone olmalarını sağlayabilirsiniz. Ve elbette Web, Twitter, Facebook, Instagram ve Telegram üzerinden bizleri takip edebilirsiniz. Haftaya pazar görüşmek dileğiyle!